Telefon ile ulaştığım Çevik’i havaalanında yakaladım.
Çevik, bu yılı inanılmaz diye tanımlıyor ve süreci anlatıyor: “Myra tiyatro kazılarında Roma tiyatrosu öncesinde alandaki erken varlıklar araştırılırken Helenistik periyot yapılarına ilişkin duvarlar ortaya çıkarıldı. Bulgulara nazaran Helenistik devirde Roma tiyatrosu altında kalmış bir küçük tiyatro ve Helenistik tiyatro vaktinden ve öncesinden yapılar bulunmaktaydı.”
Bu kıymetli mimari sonuçların heyecanıyla grubunun kazmaya devam ederken bir yerin içine dökülmüş halde çok sayıda terra cotta (pişmiş toprak) heykelcikler, çeşitli seramikler, bronz, kurşun ve gümüş nesneler bulduğunu söyleyen, Çevik, “Kadın, erkek, ilah, tanrıça, koç, atlı süvari, adak plakaları üzere çok varlıklı bir çeşitlilikte ele geçen figürlerin nitelikleri ve yepyeni boya kalıntılarını korumuş olmaları da ayrıyeten dikkat çekmiştir. Heykellerin giysilerinde kırmızı, mavi, pembe renklerin farklı tonlarda ağır olarak kullanıldığını gördük. Böylesine varlıklı bir koleksiyon olarak birinci defa bir ortada keşfedilen ve periyodun sanat, kültür ve inançları hakkında değerli bilgiler veren yapıtların içinde kimi örnekler de birinci sefer görülen ünik yapıtlardır. Yoğunlukla MÖ 2. ve 1. yüzyıla tarihlenen harikulade koleksiyonun paklığı, korunma ve tamir çalışmaları ve yüzlerce küçük modülün birleştirilerek yeni heykelcikler tamamlama işi hafriyat grubu tarafından sürdürülmekte. Eserler toplu olarak hafriyat grubu tarafından yayımlanarak bilim dünyasına sunulacak. Demre Likya Uygarlıkları Müzesi’nde sergilenmesi için teşhir dizaynları yapılmaya başlandı” diyor.
Cumhuriyet
