Isparta’da iplik fabrikasında çalışan 3 çocuk babası Korhan Taştekin ile tıpkı iş yerinde çalışan 2 çocuk annesi Zehra Çaycı, 10 Ağustos 2017 tarihinde ortadan kayboldu.
Çaycı ve Taştekin’in öldürülmüş olma ihtimaline karşı polis çalışma başlattı. Çaycı ve Taştekin’in en son Ali Aydıner’e ilişkin besihanede görüldüğü öne sürüldü.
Polis, Zehra Çaycı ve Korhan Taştekin’in arkadaşı olan ‘Besici Ali’ lakabıyla bilinen Ali Aydıner’i 2018 yılının mayıs ayında gözaltına aldı. Tutuklanan Aydıner hakkında, ‘kasten adam öldürme’ kabahatinden 2 defa ömür uzunluğu mahpus cezası istemi ile Isparta 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Davanın Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen hafta görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, olayla ilgili elde somut bir kanıt olmadığı için tutuklu sanık Ali Aydıner’in üzerine atılı hatalardan beraatine karar verdi. Aydıner, kararla birlikte tahliye edildi. Tahliye sonrası açıklama yapan Aydıner, Korhan ve Zehra’nın hayatta olduğu tarafındaki savlarını sürdürdü.
‘KIZIM ÇOCUKLARINA DÜŞKÜN BİRİYDİ’
Zehra Çaycı’nın annesi Keziban Çaycı, Ali Aydıner’in ‘Korhan ve Zehra yaşıyor’ açıklamasıyla ilgili Demirören Haber Ajansı’na konuştu. Kızı Zehra Çaycı’nın kaybolduğu tarihlerde biri 2.5, başkası 6 yaşında, 1 kız ve oğlan çocuğu olduğunu belirten Keziban Çaycı, “Kızımı bu köyde herkes tanır, sorsunlar. Kızım çocuklarına hayli düşkün biriydi. Yaşıyor olsa değil 3 yıl, 3 dakika bile onlar olmadan duramaz, çıkar gelirdi. İmkanı yok, sebebi ne olursa olsun kızımı çocuklarından kimse ayıramazdı. Ben hiçbir şeyi hiç kimseden saklamadım. Benim çocuğum ne yaşadıysa yaşadı ancak Isparta’dan bizden hiç kopmadı” diye konuştu.
‘NEREDE OLDUĞUNU SÖYLESİNLER’
Kızı Zehra ile birlikte kaybolan Korhan Taştekin’in 10 Ağustos tarihinden sonra birtakım semtlerde birden fazla görüldüğü istikametinde savda bulunan Ali Aydıner ve son duruşmada dinlenen şahidin, nerede olduklarını biliyorsa söylemelerini isteyen Keziban Çaycı, şöyle konuştu:
“Madem bu türlü bir argüman ortaya atıyorlar, nerede olduğunu da söylesinler. Son duruşmada dinlenen taksici şahit, 15 bayan ile yemek yediklerini ve onların içerisinden birinin Zehra’yı tanıdığını, Ankara Sincan’da bir arada gazinoda çalıştıklarını söyleyerek ‘Ensesinde belalı biri var o yüzden gelemiyor’ dediğini söyledi. Bu taksiciden araştırılsın, o bayan kim ise bulunsun, benim kızımın yerini söylesinler. Madem bu türlü bir sav attılar, çıkarsınlar orta yere. Şahit ‘O bayanı artık hatırlamıyorum’ dedi. O denli hatırlamıyorum diye bir şey yok. Bu insanların yine tabirinin alınmasını, tekrar soruşturma yapılmasını istiyorum.”
‘KORHAN’IN SAKLANACAĞINI DA DÜŞÜNMÜYORUM’
Korhan Taştekin de yaşıyor olsa onun da beklemeyip ortaya çıkacağını aktaran Kaziban Çaycı, “Bu 1 gün değil, 2 gün değil, 3 gün değil. Bir halde bir yerlerde görüleceğini, yakalanacaklarını düşünüyorum” dedi. İkilinin kaybolmasının akabinde Ali Aydıner’in ‘Korhan’ı olaydan sonra 2-3 yerde görenler var, ben bunu Korhan’ın ailesine haber verdim lakin hiç oralı olmadılar’ halindeki açıklamasını da pahalandıran Çaycı, “Benim kızımla ilgili ‘şurada gördük, burada gördük’ halinde hiç ihbar gelmedi. En son duruşmadaki şahit dışında öbür bir şey olmadı. Ben Korhan ile ilgili mevzuyu da duymadım. Şayet duymuş olsaydım benim çocuğum olmasa da bu kelamın ensesinden giderdim” diye konuştu.
‘BEN İLLA ALİ CEZA ALSIN SIKINTISINDA DEĞİLİM’
Son duruşmada olayın tek şüphelisinin de beraat ederek tahliye edilmesiyle kendisini boşlukta hissettiğini belirten Keziban Çaycı, şöyle konuştu:
“Ben illa Ali ceza alsın, mahpuslarda yatsın sıkıntısında değilim. Ben yalnızca meyyit ya da canlı çocuğumun bulunmasını istiyorum. Yargının kararına söyleyecek bir kelamım olmaz. Madem Ali bu kadar savda bulunuyor, buradan ona sesleniyorum. O da yardım etsin, bulsun benim çocuğumu. En son orada görülüyor, en son canlı yayını orada çekiyor. Ona yalnızca soruyorum. Benim çocuğum nerede? Ben ona diğer bir şey demiyorum ki. O 3 bireyden 2’si kayıpsa, ortada bir Ali varsa, ben Ali’ye soruyorum. Benim kızım nerede? Ben çocuğumu istiyorum. Öldü ise ölüsünü, yaşıyorsa dirisini istiyorum. Benim sesimi duysunlar istiyorum. Bu olay hakkında soruşturma açılmasını, özel takım kurulmasını istiyorum. Madem ortaya bir şahit çıktı, Ali de bu savları ortaya atıyor, bir grup kurulsun, bulunsun madem.”
‘HER GÜN ONU DÜŞÜNMEKTEN YORULDUM’
Kızı kaybolduğu günden bu yana gözyaşı döktüğünü, fotoğraflarına bakarak avunduğunu söyleyen Keziban Çaycı, “Her gün onu düşünmekten, fotoğraflarına bakıp ağlamaktan artık yoruldum. Çocuklarına ne karşılık vereceğime şaşırdm. En çok da o gün ben bu çocuklara artık ne diyeceğim diye mahvoldum. Babası ve ablasını kaybettikten sonra Zehra benim her şeyim olmuştu” dedi.
Keziban Çaycı, kızının 2 erkekle baş başa o besihaneye gittiğine asla inanmadığını, orada o gece diğerlerinin da olduğunu tez etti. Kızının evliyken eşiyle bile olsa asla bir yere arkadaş kümesi olmadan gitmediğini aktaran Çaycı, tüm karanlık noktaları aydınlatacak kişinin Ali Aydıner olduğunu, bildiklerini saklamamasını istedi.
Cumhuriyet
