Pera Müzesi’nin yeni sergisi ‘Kristal Berraklığı’ ziyarete açıldı


Pera Müzesi’nin yeni standı “Kristal Berraklığı”, kristal imgesinin çağrıştırdığı şeffaflık kavramını farklı manalarıyla ele alıyor. Büyük bir iktisat oluşturan minerallerin topraktan çıkarılmasıyla ilgili etik ve ekolojik sıkıntıları mercek altına alan stant, farklı coğrafyalardan 20 sanatkarın yapıtlarını bir ortaya getiriyor.

TAM MATLIKTAN KUSURSUZ SAYDAMLIĞA…
Pandeminin tesiri altında geçen 2020 yılına, bu global krize atıfta bulunarak veda eden standın küratörlüğünü Elena Sorokina üstleniyor.
Sorokina, kristallerin tam matlıktan kusursuz saydamlığa uzanan farklı özellikler taşıdıklarını ve sanattan büyüye, teknolojiden şifacılığa pek çok alanda kullanıldıklarını belirtiyor.

Küratör, projenin çıkış noktasını ise şöyle tabir ediyor:
“Bilim insanları, canlı olmasalar da kristallerin çoklukla ‘büyüdüklerini’ tanım etmiştir. Yaşayan pek çok organizma, kristal üretebilir. Eski kültürlerde kristaller ve mineraller duyuları olan varlıklar üzere görülmüş, canlı ve canlı olmayan, organik ve inorganik husus ortasındaki geçirgen sonlar için eksiksiz bir metafor olmuştur.”
FARKLI COĞRAFYALARDAN 20 SANATÇI

Farklı ülkelerden ve kuşaklardan sanatkarları bir ortaya getiren stantta; Sammy Baloji, Minia Biabiany, Katinka Bock, Bianca Bondi, Gaëlle Choisne, Değer Daştan, Elmas Deniz, Sinem Dişli, Gluklya (Natalia Pershina-Yakimanskaya), Deniz Gül, Ilana Halperin, Gülsün Karamustafa, Yazan Khalili, Paul Maheke, Şener Özmen, İz Öztat, Hale Tenger, Güneş Terkol, Berkay Tuncay ve Adrien Vescovi’nin yapıtları yer alıyor
Cumhuriyet




