OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu misyonundan ihraç edilen Nuriye Gülmen, 324 gün açlık grevi yapmış, “silahlı terör örgütüne üye olmak” argümanıyla yargılandığı davada altı yıl üç ay mahpus cezası almıştı. Geçen yıl İstanbul Okmeydanı’nda bulunan İdil Kültür Merkezi’ne düzenlenen baskında gözaltına alınan Gülmen, tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.
MEKTUP YOLLADI
Cezaevi görevlileriyle yaşadığı tartışmayı gazetemize gönderdiği mektupta anlatan Gülmen, şu sözleri kullandı: “O gün, telefon günüydü. Annemle kardeşimin duruşma için İstanbul’a geldiklerini öğrendim. Şaşırdım ve çok sevindim… Kapıda kafes biçimindeki kabinleri olan ringi görünce heyecanım içime sığmayan bir öfkeye dönüştü. Kafes ringe binmeyeceğimi söyledim ve değiştirilmesini istedim. Jandarma kumandanı bayan ‘binmezsen binme’ keyfiyetindeydi. Binersen duruşmana gidersin, binmezsen hücrene dönersin. Tek yapabildiği beni duruşmaya gitme hakkımı kullandırmamakla tehdit etmek. Devletin, ‘nedamet getirin’ diye siyasi tutsakların önüne kafesi koyarken kullandığı araçlardan biri o. Tartışma sonuç vermedi. Birinci duruşmama katılamadım.” İkinci duruşma 9 Nisan’da Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülecek.
Cumhuriyet