Fenerbahçe Opet Bayan Voleybol Ekibi, geçtiğimiz günlerde Türk vatandaşlığına geçen Küba asıllı yıldızı Melissa Vargas ile yollarını ayırdığını açıkladı. Voleybol Sultanlar Ligi’ni ikinci sırada tamamlayan sarı-lacivertliler, ayrılığı şu sözlerle duyurdu:
‘’2018-2019 döneminden bu yana formamızı gururla taşıyan Melissa Vargas, hayallerini gerçekleştirmenin gururuyla kulübümüze veda ediyor.
Gerek alandaki oyun anlayışı, karakteri ve duruşuyla gerekse her platformda kulübümüzü en iyi halde temsil edişiyle örnek alınacak çeşitten bir atlet olarak hafızalarımızda yer eden Melissa Vargas, mesleğini taçlandırmanın gururuyla sporculuk yaşantısına öteki bir voleybol ikliminde devam edecektir.
Voleybol tutkusunu sarı-lacivert renklerle buluşturan, kısa müddet evvel de Türk vatandaşlığına geçerek “bizden” biri olduğunu gösteren Melissa Vargas’a bir sefer daha teşekkürlerimizle.
Fenerbahçe bayan voleybolunun değerli atletleri ortasında yerini alacak olan Melissa Vargas’ın; azmi, hırsı ve Fenerbahçe’ye olan tutkusu her vakit alkışı hak eden cinsten olmuştur, olacaktır da…
Ve artık her şey için bir kere daha teşekkürler Melissa!’’
“FENERBAHÇE’Yİ ÇOK ÖZLEYECEĞİM”
Melissa Vargas ise taraftarlara şu sözlerle veda etti:
“Fenerbahçe Opet formasını giydiğim ve Fenerbahçe ailesinin bir modülü olduğum için büyük bir memnunluk ve gurur duyuyorum. Tahminen de öteki hiçbir yerde olamayacak kadar kendimi geliştirme fırsatı buldum. Sultanlar Ligi’nde yaşadığımız bahtsız olaylar sebebi ile serinin üçüncü maçını oynayamadan ikinci sırada tamamladık.
‘Sezonun En Uygun Pasör Çaprazı’ mükafatını aldığımda da söylediğim üzere, mükafatı tüm ekibim ismine aldım. Bu şiddetli dönem içindeki başarıma ekip arkadaşlarım, teknik grubumuz ve Başantrenörümüz Zoran Terzic sayesinde ulaştım. Oynadığım gruba her vakit en yüksek katkıyı verebilmek için kendimi daima geliştirmem gerektiğine inanıyorum.
Meslek planlamam doğrultusunda verdiğim kararla gelecek dönem farklı bir ligde oynamanın değişik bir deneyim edinmem ve yeni şeyler öğrenebilmem ismine yararlı olacağını düşünüyorum. Fenerbahçe’yi, bu büyük kulübü, bu hoş aileyi çok özleyeceğim ise bir gerçek.
Bu gruba birinci geldiğim günden beri Fenerbahçe ailesinin bir modülü olduğumu hissettim. Hocamız, teknik takımımız ve kadro arkadaşlarım ile çok hoş vakitlerimiz oldu. Hem sportmeni olduğum hem de bir Fenerbahçe taraftarı olarak, dünyanın neresinde olursam olayım sarı lacivert ekibimizin maçlarını takip edeceğim. Bize her vakit büyük güç veren taraftarımız grubumuza güvenmeye devam etsinler. Onlar inandıkları sürece kupa ve şampiyonluklar kesinlikle gelecektir.
Fenerbahçe Opet’e geldiğim birinci günden beri her vakit yanımda olan ve takviyelerini esirgemeyen liderimiz Ali Koç ve kıymetli yöneticimiz Simla Hanım’a bize her vakit verdikleri tüm takviyeler için teşekkür ediyorum. Onları tanımak çok hoş. Ayrıyeten salgın hasebiyle başka kaldığımız lakin bize her vakit sevgilerini gösteren, her vakit yanımızda olan büyük Fenerbahçe taraftarına teşekkür ediyorum.
Yakında görüşmek üzere…”
Cumhuriyet
