CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, yaptığı yazılı açıklamada, Gara’da PKK tarafından 13 asker ve polisin şehit edilmesini büyük keder ile karşıladığını belirtti. PKK tarafından değişik tarihlerde evlatları kaçırılan ailelerle birlikte 2 Ekim 2017 tarihinde TBMM’de ortak basın toplantısı düzenlediklerini anımsatan Ağbaba, “2015 yılından itibaren ailelerle daima diyalog içerisinde olarak mevzunun kamuoyunun gündeminde kalması için gayret gösterdik. Ulusal Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı’na soru önergeleri vererek ailelerin başlarındaki soruları Meclis gündemine taşıdık. Fakat aldığımız haberle bir kere daha ailelerle birlikte yıkıldık” dedi.
Ağbaba’nın açıklaması şöyle:
“PKK’nın katlettiği evlatlarımızın anaları babaları yıllardır seslerini duyurmaya çalışıyordu. Seslerini duymadılar, yüzlerine tüm kapıları kapadılar, biz CHP olarak, ailelerin sesi olduk bizi de dinlemediler. Genel Liderimiz ailelerle tekraren buluşup onların isteğiyle Başbakanla görüştü. Bugün hamaset yapanlar, özür dilemek yerine üste çıkmaya çalışıyor. Malatyalı hemşerim Semih Özbey ve şehit edilen tüm güvenlik personellerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyor, terörü bir sefer daha şiddetle kınıyorum. Eli kanlı PKK’lı teröristleri lanetliyorum. Hepimizin başı sağolsun.”
BASIN TOPLANTISINDA TALEPLER NEYDİ?
Ağbaba, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan ve periyodun CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ile birlikte kaçırılan asker ve polislerin aileleriyle birlikte düzenledikleri basın toplantısında kamuoyu oluşturmak istemişlerdi. Ağbaba, basın toplantısında; “Ülkede kimsenin görmediği, bilmediği, yetkililerin ise görmezden geldiği bir dram yaşanıyor. Bu aileler aslında yaşamıyor. Her konutta bir dram bir hüzün var. Konutumuzda gülmek haram diyorlar. Bu konutlarda ne anneler günü ne babalar günü kutlanıyor. Çocuklarının kokularına hasret günlerini geçiriyorlar. Bir gün değil, bir hafta değil aylardır çocuklarının özgür bırakılmasını bekliyorlar” açıklamasını yapmıştı.
Toplantıda, ailelerin başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok yetkiliyle görüştüğünü fakat bir gelişme sağlanamadığını tabir eden Ağbaba, “Kaçırılan askerler, istihbarat vazifelileri ordunun, devletin namusudur. Misyonları başında örgüt tarafından kaçırıldıktan sonra yok sayılamazlar. Devlet hangi koşullarda olursa olsun kaçırılan bu vazifelileri ailelerine teslim etmelidir” demişti.
Kaçırılan askerlerden Semih Özbey’in babası, devrin Malatya Ticaret Borsası Lideri Gürsel Özbey ise 27 aydır her gün öldüklerini ve artık sabredemediklerini lisana getirmişti.
Cumhuriyet
