Getty Images
Avrupa Birliği başkanları, Brexit (İngiltere’nin AB’den çıkışı) sonrası ticari alakaları düzenleyecek bir mutabakat üzerinde uzlaşmak için İngiltere ile görüşmelerin sürmesini istedi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, bir ticaret mutabakatı için müzakerelere 15 Ekim’e kadar mühlet vermişti.
Perşembe günü Brüksel’de başlayan iki günlük AB Önderleri Tepesi’nin birinci gününde Brexit konusunu görüşen AB başkanları, ilerlemenin muahedeye varmak için kâfi olmadığını söz etti ve İngiltere’den muahedeye varmak için gerekli adımları atmasını istedi.
Avrupa Birliği Brexit Müzakerecisi Michel Barnier, Ekim sonuna kadar mutabakata varma maksadıyla yeni ve ağır müzakereler yapılması gerektiğini tabir etti.
İngiltere’nin Brexit Müzakerecisi David Frost ise AB’nin yaklaşımından “hayal kırıklığına uğradığını” söz etti.
Twitter’dan yaptığı açıklamada Frost, AB’nin bir muahedeye varmak için atılacak tüm adımları İngiltere’den beklediğini savunarak “AB’nin gelecekte bir iştirake ulaşmak için ağır çalışmaya artık kararlı olmadığını görmek beni şaşırttı” dedi.
Frost, İngiltere Başbakanı Johnson’ın müzakerelerin geleceği ile ilgili yaklaşımını yarın açıklayacağını tabir etti.
Ticaret mutabakatı için iki taraf da birbirinden, kimi kilit mevzularda ödünler vermesini istiyor.
Balıkçılık ve işletmelere verilecek devlet sübvansiyonlarının limitleri, bu bahisler ortasında.
Varılması umut edilen muahede, Brexit geçiş sürecinin 31 Aralık’ta bitmesinin akabinde ticari bağları düzenleyecek.
İngiltere Başbakanı Johnson geçen ay yaptığı açıklamada, 15 Ekim prestijiyle bir ticaret mutabakatına varılmazsa iki tarafın da bunu kabul ederek yoluna devam etmesi gerektiğini belirtmişti.
Getty ImagesLAGARDE: ANLAŞMASIZ AYRILIĞIN RİSKLERİ ÇOK BÜYÜK
Avrupa Merkez Bankası Lideri Christine Lagarde da bir ticaret mutabakatı yapılamamasının iki taraf için de çok berbat sonuçları olabileceğini belirterek “Anlaşmasız bir Brexit’in ticari tehlikelerinin büyüklüğü, İngiltere ve AB’yi eninde sonunda bir ticari mutabakat yapmaya itecektir” dedi.
Lagarde, masada “çok büyük egoların” ve sektörel fikir ayrılıklarının olduğunu bildiğini, tekrar de mutabakat konusunda umutlu olduğunu tabir etti.
Cumhuriyet
