Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi ve Covid-19 Yoğum Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, kış aylarının gelmesiyle artış beklenen koronavirüs hadiselerine karşı bilhassa maskenin gerçek kullanımı konusunda ihtarlarda bulundu.
Salgınla birlikte uzun bıyık ve sakalın dezavantaja dönüştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Tekin, “Aksıran ya da öksüren bireylerde virüsün sakala ya da bıyıklara yapışması daha kolay olduğu için bireye de bulaşıp biraz daha da risk oluşturabiliyor” dedi.
‘VİRÜSÜN GEÇİŞİ DAHA KOLAY OLUYOR’
Uzun sakal ve bıyığın öbür bir dezavantajının da maske kullanımında ortaya çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Tekin, “Maskede boşluklar oluşturduğu için virüsün bulaşma ihtimali ya da geçişi daha kolay oluyor. O yüzden bilhassa biz sıhhat çalışanlarına sakal ve bıyıkla maske kullanımını tavsiye etmiyoruz. Sinekkaydı denilen tıraşı öneriyoruz. Bilhassa riskli alanlarda maskenin daha tesirli olabilmesi için saç ve sakallarının çok uzun olmaması ya da mümkün olduğu kadar kısaltılmasını tavsiye ediyoruz. Tabi bunu vatandaşlara da öneriyoruz. Sakal ve bıyık gür ise maskedeki kaçakları artırıyor. O yüzden pandemi mühletince saç ve sakallarımızı bir mühlet unutabiliriz. Pandemi bitene kadar buna kısa bir orta verebiliriz” dedi.
‘KISA SAÇ VE LATİFELİ TERCİH EDİYORLAR’
28 yıldır kuaförlük yapan 35 yaşındaki Berat Polatoğlu, pandemi sürecinden kendilerinin de olumsuz etkilendiğini söz ederek, “İşlerimiz yüzde 40’tan fazla düştü. Zira beşerler huzursuz. Tıraş olmaya korkuyorlar, çekiniyorlar. Birçok kişi kuaföre gelmiyor meskende tıraş ediyoruz. Birden fazla müşterimizin saçları 5-6 aylık saçlar. Bunlardan ötürü harikulade bir iş kaybımız var. Pandemiden evvel müşterilerimiz bakımlı olabilmek için 20-25 günde bir tıraş olurdu. Ama koronavirüsten ötürü, her gelen kişinin saçı latifeli darmadağın. Koronavirüs nedeniyle herkesin yüzünde maske olduğundan beşerler artık tarza çok değer vermiyor. Kısa saç ve latifeli daha çok tercih ediyorlar. Tabi saç ve sakal uzadıkça, maskenin koronavirüse karşı dayanıklılığı düşüyor. Bundan ötürü her gelen kişi aslında kısa kesiyor. Salonumuzu daha hijyenik bir hale getirmeye çalıştık. Bundan ötürü işlerimizde ufak bir artış oldu. Yeniden de konutumuza ekmek götürebiliyoruz. Ödemelerimizi yapabiliyoruz. Koronavirüsün bir an evvel bitmesini diliyoruz” diye konuştu.
‘TOP SAKAL BIRAKARAK YANLARI DAHA SAĞLAM KAPATMIŞ OLUYORUZ’
Diyarbakır’da özel bir okulda öğretmenlik yapan Ozan Gökdere de evvelden 2-3 haftada bir kesinlikle kuaföre geldiğini, koronavirüsle birlikte bu müddetin 2 aya kadar uzadığını lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Hatta pandeminin birinci periyotlarında 3 ay kuaföre falan gitmedik. Tıraş makinası alarak meskende kendi gayretimizle tıraş olmaya başladım. Artık biraz daha alıştık. Tıraş öncesi temizliyorlar, dezenfekte ediyorlar, tek kullanımlık havlular var. Her şey tek kullanımlık. O yüzden rahatım. Tasa etmiyorum. Saç ve sakalımı kısa kesiyorum ve maskeye uygun olması için de top sakal bırakıyorum. Yanları daha sağlam kapatmış oluyoruz.”
Cumhuriyet
